İkinci Yüzyıl gazetesinin haberine göre seçime sayılı günler kala Ak Parti hükûmeti, seçimi kazanabilmek için Menzil ve ardından Nur cemaatinin bir kolu olan Risale-i Nur cemaatiyle anlaştı. Türkiye’de birçok cemaatle görüşen hükûmet, sırtını millete yaslamak yerine oy deposu olarak gördüğü cemaatlere yanaşıyor. Daha önce Ateizm Dergisi 94’üncü sayısında da “Gemi azıya aldı, tarikatlar blok destek vermeye başladı” adlı haberimizde dile getirdiğimiz gibi, Ak Parti “halkın partisi” olmak yerine “cemaatlerin partisi” oldu. Kimi yazarlara göre cemaatlerin oy potansiyeli az olsa da sosyal medyada örgütlenenlerin halkı etkileme potansiyeli yüksek. Halka bazen “Oy kullanmak haram.” diye öğüt veren tarikatlar, bazen de “Oyu şu kişiye vermek dinimizin gereğidir.” propagandasıyla halkı yönlendirebiliyor. Türkiye’deki İslamcı partiler ise bu tarikatların liderleri ile doğrudan iletişim kurarak mevcut iktidarın devam etmesi hâlinde onlara “ihale ve devlette kadrolaşma” gibi vaatleri kimseden gizlemeden sunuyor. Daha önce aynı oyunu Gülen cemaatiyle oynayan Ak Parti, hüsranla sonuçlanan oyunun faturasını 15 Temmuz’da, halka ödetmişti. Bu kolaycılık oyunundan ders çıkarmayan Erdoğan’a, 14 Mayıs’ta ders verme yetkisi bir kez daha halka geçecek. Umarız ki halk bu sefer “Yetti ama Ak Parti!” diyecektir.