Bu karar, dini inançların toplum üzerindeki baskıcı etkilerinin azalttığının bir örneğidir. Kadınların giyim tercihlerinin dini normlarla belirlenmesi kadınların kişisel özgürlüklerinin sınırlanmasıdır. Dinî otoritelerin kadınların yaşam tarzlarına müdahale etmesi, bireylerin özgürlüklerine ve haklarına saygı duymadıklarını göstermektedir.


Ayrıca, bu tür kararların modernleşme ve reform süreciyle tam olarak bağdaştırılmaması gerekir. Gerçek anlamda bir modernleşme ve ilerleme, bireylerin özgürce tercihlerde bulunabilmeleri ve kendi yaşamlarını belirleyebilmeleriyle sağlanabilir. Ancak, dini inançlar ve gelenekler tarafından dayatılan kısıtlamalar, bu ilerlemenin önünde engel teşkil etmektedir.

Sonuç olarak, kadınların giyim tercihlerinin ve yaşam tarzlarının dini otoriteler tarafından belirlenmesine karşı çıkıyoruz.. Her bireyin, dini veya kültürel normlara bağlı olmaksızın özgürce yaşama hakkı vardır ve bu haklar herkes tarafından saygı görmelidir.

Kaynak