*Herhangi Bir Kişisel Eşya

Menzil Cemaati’nin ölen lideri Abdulbaki Erol’un ölümünün ardından, Erol’a ait olduğu belirtilen gömlek, bere, çorap, hırka ve diğer eşyalar, “Efendi Hazretlerimizin” sergilenir oldu.

Ancak bu sergi sadece kıyafetlerin sergilenmesiyle sınırlı değil. Şaşırtıcı bir röportajda, eski bir Menzil üyesi olan M.O., cemaat hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. Daha çocukken tarikata girmiş olan M.O.’nun anlattıkları, şeyhinin etkisinde kalanların zihinlerinde bıraktığı derin izleri gözler önüne seriyor. Hatta bazıları, Allah korkusunun yerini şeyhlerine olan korkunun aldığını dile getiriyor.

Cemaatlerin ve tarikatların içine kapanıklığı, dışarıdan gelen fikirlerin reddedilmesi ve eleştiriye kapalı olmaları, bireylerin düşünce özgürlüğünü kısıtlama riskini taşır. Bu durum, toplumda çeşitlilik, özgür düşünce ve demokrasi gibi önemli değerlerin gelişmesini ciddi ölçüde engelleyebilir. Ayrıca, cemaat ve tarikatların lider figürleri etrafında yoğunlaşan bağlılık ve sadakat, kişilerin kendi iradelerini kullanmalarını engeller ve manipüle edilebilirliklerini artırabilir. Bu yapılar, bireyleri kendi kararlarından ziyade liderlerinin emir ve talimatları doğrultusunda hareket etmeye yönlendirebilir, böylece toplumun genel refahı yerine dar bir çıkar grubunun çıkarlarına hizmet edebilir.

Cemaat ve tarikatlar genellikle kendilerine özgü kurallar ve düzenlemelerle işlerler, bu da yasa ve düzenlemelerle çatışmalara yol açabilir. Toplumsal uyum ve hukukun üstünlüğü prensipleri açısından, bu tür yapıların özerkliği ve toplumun geri kalanından ayrı bir hukuk düzenine sahip olmaları sorun teşkil edebilir. Bunlar aynı zamanda laiklik ilkesiyle de çelişir.

Bu bakımdan, yaşadığımız yüzyılda cemaat ve tarikat gibi yapıların gereksizliği ve potansiyel olarak toplumsal ilerlemenin önündeki engel olabilecek yönleri konusunda dikkatli olmaya ihtiyaç vardır. Toplumsal gelişmenin ve refahın sağlanması için, açık, şeffaf ve katılımcı bir toplum yapısını desteklemeli, demokrasi, özgür düşünce ve hukukun üstünlüğünü temel almalıyız. Bireylerin kendi özgür iradeleriyle karar verme ve düşünce geliştirme süreçlerini destekleyerek daha ileri bir toplum inşa edeceksek çağımızla bağdaşmayan bu yapılarla mücadele etmek zorundayız.

Haberin Kaynağı