İstanbul-Ümraniye Celaleddin Ökten Hoca İmam Hatip Ortaokulunda yaşanan skandal, eğitim sistemindeki çürümeyi bir kez daha gözler önüne seriyor. 900 öğrenciden oluşan bu okulda, tam 300 öğrencinin bir eğitim yılı boyunca hiçbir derse girmediği ortaya çıktı. Sadece sınavlarda beliren bu öğrenciler, geri kalan zamanda tarikatlara yöneliyor ve eğitimden uzaklaşıyor. Ancak daha da vahimi, okul idaresinin MEB Ortaöğretim Yönetmeliğine aykırı şekilde öğrencilerin devamsızlıklarını sıfırlaması ve karnelerinde hiçbir devamsızlık gözükmemesini sağlamasıdır.

Eğitim İş 2 Nolu Şube Başkanı Kadir Toruş’un ortaya çıkardığı bu skandal, Ümraniye Celaleddin Ökten Hoca İmam Hatip Ortaokulunda imam hatip liselerinin genel durumunu yansıtmaktadır. Başkan Toruş, 300 öğrencinin hiçbir derse katılmadığını ve devamsızlık rekorunun bu okulda olduğunu belirtirken, öğrencilerin karnelerindeki devamsızlık kayıtlarının sahte olduğunu vurgulamıştır. Öğretmenlerin bu duruma itiraz etmesine rağmen, okul idaresi bu sahtekarlığı kayıtlara geçmemiştir. Tarikatlar, imam hatipleri adeta açık öğretime dönüştürürken, MEB ise tarikatlara öğrenci göndermek amacıyla öğretmenler kurulunu kullanmıştır.

Normalde öğrencilerin akademik başarıları ve gelecek eğitim planları üzerinde karar veren öğretmenler kurulu, AKP’nin dindar ve kindar nesil politikasının bir parçası haline getirilerek hukuksuz bir şekilde kullanılmıştır. Öğretmenler, sınıf geçirdikleri öğrencileri bile tanımamaktadır. Bu durum, açık bir suçtur ancak okul idaresi bu hukuksuzluğa göz yummuştur. Şube Öğretmenler Kurulu kararıyla normalde en fazla 10 15 öğrenci sınıf geçerken, bu okulda 900 öğrenciden 300’ü zorla sınıf geçirilmiştir.

MEB, imam hatiplere öğrenci kaydetmek için tarikatları kullanmaktadır. Velileri zorlayarak imam hatiplere yönlendiren MEB, şimdi de devamsız öğrenci kayıtlarını sahtekarlıkla sıfırlayarak, imam hatiplerden tarikatlara öğrenci kaçırmaktadır.

Bu olay, eğitim sistemimizdeki çöküşün en somut örneklerinden biridir. Laik ve bilimsel eğitim anlayışını savunmak yerine tarikatların taleplerini yerine getiren bir anlayışın egemen olduğunu görmekteyiz. Bu skandal, laiklik ilkesine sımsıkı bağlı duranlar için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Eğitimde yaşanan bu çürüme, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin yetişmesini tehlikeye atmaktadır.

Haberin Kaynakları:
KAYNAK 1
KAYNAK 2