Yeniçağ, Riyad yönetiminin ramazana dair yaptığı düzenlemeleri haberleştirdi. Buna göre iftar sonrasında yemek yenen kısımların temizliğine dikkat edilmesi, iftarlar için herhangi bir çadır kurulmaması, teravih namazları sırasında duaların kısa tutulması, faydalı kitapları okumanın ibadet edenlere salık verilmesi isteniyor. Bunlardan başka, teravih namazlarına çocukların getirilmemesi ve camide vaaz ile ibadet esnasında herhangi biçimde yayın yapılmaması, toplu iftarların ertesinde ise bağış toplanmaması tavsiye ediliyor. Riyad yönetimi, ibadethanelerin temiz ve düzenli olması noktasında da ilgili görevlilerin şimdiye kadarkine kıyasla çok daha fazla gayret göstermelerini istediğini duyurdu.

İslamcı yönetim, bin dört yüz yılı aşkın zamandır var olan İslam’ın her türlü yeni yorum, reform ve düzenlemeye karşı çıkan anlayışındansa bilgi çağının şartları ve günümüzün gerekliliklerine göre düzenlenmiş bir pratiği tercih etmesi gerektiğini idrak etmiş gibi duruyor. Ne var ki yakalamayı arzu ettiğine inandığımız çağdaşlık seviyesini demokrasiyle taçlandırmayı planlamayan Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki Suudi rejimi, İslam’ın Suudi halkı üzerindeki etkilerini şekillendirme ve sınırlandırmaya devam edeceğinin sinyallerini de veriyor. Diliyoruz Suudi halkı, herhangi bir inancın kimseye devlet zoruyla dayatılmadığı, laik bir rejim ve seküler bir toplumsal düzene kavuşur.