Karabük’e bağlı merkez Sipahiler köyünün imamı Yusuf Ziya S.’nin eşi tarafından başka bir kadınla camide basıldığı haberi epey konuşulmuştu.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk’ün aktardığına göre Yusuf Ziya S.’nin Yozgat Yeniden Refah Partisi (YRP) İl Başkanı olan kayınbabası Nihat Kayhan, söz konusu durumu Karabük Müftüsü Ercan Aksu’ya anlattı. Ancak kayınbaba Kayhan, müftüden “Kendisine camide birlikte olduğu kadının dinî nikahlı eşi olup olmadığını, eğer dinî nikahlı ise nikahını kimin kıydığını, şahitlerini göstermesini söyleyeceğiz. Eğer bunları da geçerse görevine iade edeceğiz.” yanıtını aldığını iddia etti.
Bunun üzerine Karabük Müftüsü Ercan Aksu hakkında “görevini kötüye kullanmak, görevi ihmal, şüpheliyi korumak” iddiasıyla suç duyurusunda bulunan Kayhan’ın iddialarına dair Karabük Müftüsü Ercan Aksu şu sözleri sarf etti:
“…Kızın babası gelip endişesini ifade etti. Endişe etmemesini, müftü olarak en ince detayına kadar konuyu inceleyeceğimizi söyledim. Olayın her safhasını en ince detayına kadar takip ediyorum. Din adamıyım, müftüyüm. Böyle bir işe asla fırsat vermeyiz. Nitekim, Diyanet İşleri Başkanlığımız da olaya el koydu ve soruşturmaya hafta içinde başlanacak. Sözleşmeli olduğu için imamı açığa alamadık, sadece din hizmetlerinden çektik.”
Hepimizin vergileriyle ayakta tutulan Diyanet İşleri Başkanlığının, böyle bir olay sonrası takındığı iddia edilen tavır hiçbirimizi şaşırtmasa da kendi gibi olmayan herkesi “sapkın” gören, Kur’an kurslarında yaşanan çocuk istismarları için tek kelime etmeyen bir zihniyetin, camideki ilişkinin nikahlı olup olmamasına odaklanması abesle iştigaldir. Demek ki nikahlı insanlar cami gibi bir ibadethanede her türlü ilişkiye girebilir. Camide içki içildi, ayakkabılarla gezildi, diyenler de başını ellerinin arasına alıp düşünür artık.
