Duvar’ın haberine göre daha önce kadınların giyimiyle alakalı açıklamaları nedeniyle tepkilerin hedefinde olan imam Konakçı hakkında “Kadın erkek eşitliği tamamen yalan. Namazını kıldırt hanımına, başını örttür. Sokaklar kasap dükkânı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor.” ifadelerine yönelik açılan davada karar verildi. Mahkeme Ankara’da Melike Hatun Camisi’nde imam hatibi olarak görev yapan Halil Konakçı’nın ifadelerini ifade özgürlüğü olarak değerlendirdi ve işleme konulmamasına karar verdi.

Konuyla alakalı farklı dernek ve STÖ’lerden kadınlar açıklamalar yaptı. Eşitlik İçin Kadın Platformu üyesi Hülya Gülbahar “Kadınların bedenlerinin herhangi bir parçasının görünmesine tahammül edemeyen, kadınlara kasaptaki et muamelesi yapan bu zihniyetin ‘şımartılarak’ devlet ve din otoritesi altında topluma sunulması, kadınlar için tehlike saçması anlamına geliyor.” dedi ve son Başbakan Binali Yıldırım’ın şort giydiği için tekmelenen kadına ilişkin yaptığı yorumu hatırlattı: “Yıldırım, ‘Tekmeye ne gerek var mırıldanır geçersin’ demişti. Bu zihniyet bütün topluma dikte edilmeye çalışılmıştı.” Siyasal İslam’ın temel düşüncesinin kadınları domestik alana hapsetmek ve erkeklere ve aileye hizmet eden köleye dönüştürmek istediğinin altını Konakçı’nın anlayışının kadınları cansız et addetmesini, dolayısıyla kadınların yaşam hakkına kastetmesini hatırlatarak çizdi.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü Konakçı’nın sözlerine ilişkin “İstanbul Sözleşmesi’nden bu yana en çok kadınların sesi çıkıyor. Çünkü biliyorlar ki en korkusuz kadınlar. ‘Sanal din tacirleri’nin tek kelimesi bizi ilgilendirmiyor. Onlar, kadın bedeni üzerinden konuştukça kadınlar daha da özgürleşiyor.” yorumunda bulundu.

Kadın Savunma Ağı’ndan Rüya Kurtuluş gerici imam Konakçı’nın kullandığı ifadelerin tehdit içerdiğini, bu sebeple suç olduğunu belirtirken çarpıcı bir tespitte bulunuyor ve tartışmaya noktayı koyuyor: “Erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddet din üzerinden meşrulaştırılıyor.