Cumhuriyet gazetesinden Zülal Kalkandelen; Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi ve özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu’nu, laiklik ilkesinin altını ‘daha az’ çizmeyi seçerek muhafazakâr İslamcı söyleme hapsolma hususunda eleştirdiği yazısında Kılıçdaroğlu’nun T24’ün liberal tandanslı gazetecilerine verdiği demeci ele aldı.

Kalkandelen, CHP liderinin “Cümleye laiklik ile başladığınızda dinleme tak diye kesiliyor, gibi görüşler de var.” açıklamasını partinin 2020’den bu yana laikliği daha az vurgulamayı tercih ettiği bir sürece girişinin ilk işareti olarak yorumlarken Kemal Bey’in taban ve parti kadrolarından gelecek dirençle karşılaşmamak için laikliğin önemine dair kimi açıklamalar yapmaya çalıştığını belirtiyor.

Pek çok sağcı ve özellikle de AKP’den kopan siyasal İslamcı partilerle kurulan Altılı Masa’nın da muhalif taban tarafından ‘stratejik’ görülmesi nedeniyle eleştirilmediğinin altını çizen Kalkandelen, Ayasofya Müzesi’nin ibadethaneye çevrilmesi hususunda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adımlarına karşılık ana muhalefet partisi liderinin “Erdoğan hemen kararnameyi imzalasın. CHP itiraz eder mi, diye düşünmesin.” sözlerini hatırlatıp ekliyor: “Erdoğan, ‘1934’te Ayasofya’yı yanlış bir kararla müzeye çevirdiler.’ diyerek Atatürk’ü hedef alırken Kılıçdaroğlu, Ayasofya’nın insanlığın ortak kültür mirası bir sanat eseri olarak korunması için müze hâline getirildiğini savunmadı.
Ankara Adliyesi’nde açılan Kur’an kursunun anayasada tarif edilen laik Cumhuriyet’le bağdaşmadığını, eleştirilere konu olan Diyanet Akademisi adımının sakıncalı olduğunu, CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan’ın 1925 tarihinde tekke ve zaviyeleri kapatan kanun hakkında “Kadük oldu.” demesinin yanlış olduğunu, talep edilenden çok daha fazla imam hatip yapılmasına karşı durduğunu ve bu okulların laik-bilimsel eğitim kurumları olmadığını söyleyemeyen CHP liderini eleştiren gazeteci Kalkandelen, Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışını ise “Son olarak da zaten kamuda her yere yayılmış olan “başörtüsüne” yasal teminat verilmesi için yasa teklifi verip türban tartışmasını alevlendirdi ve Erdoğan’a yarayacak inanılmaz bir pas attı. Erdoğan’ın manevra yaparak yasa teklifi yerine anayasa değişikliğini önermesiyle de laik devlet ilkesini tehlikeye atacak bir sürecin yolunu Kılıçdaroğlu açtı!” şeklinde değerlendiriyor.