Ramazan atmosferine ve ayına girilmesiyle bir süredir ortalıkta görünmeyen “Tebliğciler” yeniden ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde bu ismi taşıyan yobaz bir grup, Kadıköy’de içki içen yurttaşları, “Hocanın görevi ölüm gelmeden hatırlatmak, berber tıraş eder doktor muayene eder. Hoca da hatırlatır,” diyerek taciz etti. Vatandaşlardan birisi, “Bizim böyle bir isteğimiz olmadı. Siz şu anda bizi taciz ediyorsunuz bu masada otururken,” diyerek yerinde bir tepki gösterdi. Ayrıca Tebliğciler’in tekel bayilerine de çeşitli bildiriler dağıttığı ortaya çıktı. Söz konusu yazıda “Sizden bu günahkarın ricası alkol satışını bırakmanız” ifadelerinin yer aldığı görüldü. Benzer kişiler metrobüste de yurttaşlara zekat vermeleri ve namaz kılmaları çağrısında bulundu.

Seni çok iyi tanıyoruz Tebliğci!

“Din özgürlüğü” yaftası altında insanların “dinden özgürlüğünü” baskılayan kişisin sen. Metroda öpüşen gencin karşısında ahlak bekçiliği yapmıştın. Sokakta ve toplu taşımada şort giyen kadına sözlü ve fiziksel tacizde bulunmuştun. Ramazan ayında oruç tutmuyor diye insanlara baskı uygulamış, üstelik psikolojik baskıyla yetinmeyip fiziksel saldırıda da bulunmuştun. Ama ne ilginçtir ki tarikat yurtlarında yaşanan taciz ve tecavüzlere, kadın ve çocuk hakkı ihlallerine sessiz kalmıştın; hatta senin gibileri temsil eden bir bürokrat, “Bir kereden bir şey olmaz” deme yüzsüzlüğünü göstermişti. Kaçak bir cemaat yurdunda intihar eden Enes Kara’nın sorumlularını da sen kolladın. Kısacası tacize ve hoşgörüsüzlüğe önce çanak tuttun, sonra da bu eylemleri gerçekleştiren sapıklara kol kanat gerdin.

Bunların hiçbiri münferit olaylar değil Tebliğci! Hepsinin arkasında senin karanlık ve çağdışı zihniyetin var. Ve elbet bir gün geldiğin gibi gideceksin!

* Konuyla ilgili güncel olayları derleyerek yorumlayan Tolga Şirin’in yazısını okumanızı tavsiye ediyoruz.