Hatırlayacağınız gibi Ayasofya Müzesi 24 Temmuz 2020 tarihinde camiye dönüştürülerek siyasete açılmış; kılıçla minbere çıkıp hutbe okuyan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş bu açılışta yaptığı konuşmada, Atatürk’e üstü kapalı bir şekilde lanet okumuştu.  Geçtiğimiz hafta bu hadsizliğin bir benzeri daha gerçekleşti ve devletin en üst makamı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözleri önünde, laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Atatürk’e “hakaret edildi.” 

Erdoğan, 28 Mayıs’taki Taksim Camii açılışının ardından Ayasofya’ya geçti. Burada “Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi” kapsamında hafızlıklarını tamamlayan, aralarında Erdoğan’ın torununun ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un oğlunun da bulunduğu 136 öğrencinin “icazet alma” törenine katıldı. Programa Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve DİB Başkanı Ali Erbaş da iştirak etti. Ayasofya’daki bu icazet töreninden önce vaaz veren Üsküdar Yıldırım Beyazıt Camii eski imamı Mustafa Demirkan, konuşmasının bir bölümünde açıkça Atatürk’ü kastederek şunları söyledi. “Bu ve benzeri mabedlerin mabed olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kafir kim olabilir? Yarabbi bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma. [Elbette herhangi bir tanrıya tapınmayan bizim gibiler için “kafir” kelimesi (anlamı gereği) gerçek bir hakaret değildir, ancak bu tür söylemlerde söz sahibinin niyeti dikkate alınır ve buradaki niyetin de iyi olmadığı gayet açıktır.]

Dolayısıyla Atatürk’ü ve onun şahsında laik Türkiye Cumhuriyetini hedef alan Demirkan’ın bu hadsiz sözleri, seküler kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. #HaddiniBilMustafaDemirkan etiketi, Twitter gündeminde birinci sıraya yükseldi. Tarihçi İlber Ortaylı’dan İlahiyatçı Cemil Kılıç’a, Fazıl Say ve Cem Yılmaz gibi sanatçılardan kamuoyunun yakından tanıdığı Anayasa Profesörü Ersan Şen’e kadar pek çok isim, söz konusu hakareti sert bir dille eleştirdi ve Atatürk’e sahip çıkan paylaşımlarda bulundu.

Siyasiler ve hukukçular da sessiz kalmadı. Ankara ve İzmir baroları, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Halkın Kurtuluş Partisi, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ve CHP’nin İstanbul’daki 39 ilçe başkanı, Atatürk’e “zalim ve kâfir” diyen imam Mustafa Demirkan hakkında suç duyurusunda bulundu.

Söz konusu hakarete ilişkin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Atatürk’e hakaret etmek için mi açtınız Ayasofya’yı?” ifadelerini kullandı. İmam Demirkan’a sert sözlerle yüklenen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “zerre utanmadan, Allah’ın huzurunda nefret kusanlara, camiye gıybet sokanlara, gündem değiştirmek için ecdadına lanet okuyacak kadar küçülenlere inat” Atatürk’ü minnet ve rahmetle andığını ifade etti. AKP’nin iktidar paydaşı MHP Genel Başkanı Bahçeli ise şunları söyledi: “Atatürk’e tahammülsüzlük Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür. İdeolojik dogmalarla, ilkel bir taassupla, keskin önyargılarla Atatürk düşmanlığı yapmak, millete değil hıyanete hizmettir.”

Konuya ilişkin en dikkat çekici ve duyarlı çıkış ise DİB’in kendi içinden geldi ve Din İşleri Yüksek Kurul Uzmanı Bünyamin Okumuş, Atatürk’e sahip çıkarak şunları söyledi: “Burası, Atatürk’ün kurduğu bir kurumdur. Atatürk Diyanet’i, dinle ilgili doğru bilgiyi halka anlatsın diye kurmuş. Atatürk’e rahmet okumak vefa borcumuzdur, bu borcu ödemek de birinci vazifemizdir. Atatürk ölmez bir eser bırakmıştır. Atatürk’ün hatıralarına ve heykellerine saldıran zavallılar, sizin yel değirmenlerine savaş açan Don Kişot’tan ne farkınız var?”

Ancak kamuoyundan ve siyasilerden gelen bunca tepkiye rağmen bazı devlet yetkililerinin imam Demirkan’a sahip çıkan paylaşımlarda bulunması, kalenin “dahili bedhahlar” tarafından nasıl içten fethedildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Örneğin Bilecik İnhisar Kaymakamı Ali Açıkgöz şu yorumu yaptı: “Bu yüzyılda yetişen en kıymetli alimlerden biri olan Mustafa Demirkan Hocaya, Allah’ın ayetini zikrettiği için en galiz ifadelerle saldıranlar, seviyelerini bir kez daha göstermişlerdir.” Fakat gelen tepkiler üzerine sosyal medyadan yaptığı bu paylaşımı silmek zorunda kaldı. Diyanet-Sen Çorum Şube Başkanı İsmail Şanal ise, Demirkan’ı “ayet okuduğunu” belirterek savundu. 

Yobazlığın bayraktarlığını yapan bu ve benzeri kimselerin amacı, laikliği ve uygarlığı linç ederek içlerindeki nefreti meşrulaştırmak ve halka taşıttıkları teokratik tahtlarını garanti altına almaktır. Ancak bu çabalar boşunadır: Bu ülkenin seküler aklına dinci gömleği giydirmeye kalkanlar, “Geldikleri gibi giderler!”