Perseverence uzay aracının 18 Şubat’ta Mars yüzeyine gerçekleştirdiği başarılı inişten sonra heyecan verici haberler ardı sıra gelmeye devam ediyor. Elbette bu haberlerden en güzeli, Mars keşif aracının bütün fonksiyonları ile birlikte arızasız bir şekilde çalışıyor olması. Son gelen haber daha da sevindirici: Yapay itkili bir araç, ilk defa Dünya dışı bir gezegende ve zor koşullar altında uçuruldu. Bilimin kanatları Mars’ın ufuklarında dalgalanıyor artık!

19 Nisan 2021 – Ingenuity’nin havalandıktan sonra çektiği ilk fotoğraf. Fotoğrafta Perseverance’ın tekerlek izlerinin tam ortasında helikopterin gölgesi görülmektedir. Credits: NASA/JPL-Caltech.

Bu uçuşu gerçekleştiren aracın adı Ingenuity. Mars keşif aracına monte edilen bu helikopter, 3 Nisan’da deneme uçuşunu yapacağı Van Zyl Overlook adlı yükseltiye Perseverance tarafından indirildi. Uçuşa en uygun hava koşullarının oluşması beklendiği için uçuş denemesi ancak 19 Nisan’da gerçekleştirilebildi. Sonunda 3 metre yüksekliğe çıkıp 30 saniye boyunca bu irtifayı koruyan Ingenuity’nin, kalkış ve inişle beraber toplam uçuş süresi 39,1 saniye olarak ölçüldü. 

Bu haberin ardından insanlar sokaklara dökülüp kutlama yapmamış olsalar da bu, böylesi bir tepkiyi hak edecek boyutta bir başarı. Çünkü Venüs’te yapılan balonlu uçuşların aksine Ingenuity, yapay itkiyle manevra yapma ve havada kalma yeteneğine sahip. Üstelik havada kalmayı, Dünya atmosferinin %1’i yoğunluğundaki bir ortamda başardı. Bu, bir hava aracı için havada kulaç atarak yüzmek gibi bir şey.

Pervane uzunluğu yaklaşık 1,2 metre, yüksekliği 49 cm ve Dünya’daki ağırlığı 1,8 kg olan Ingenuity, kütleçekimi Dünya’ya kıyasla %62 daha düşük olan Mars’ta 680 gram geliyor. Ingenuity, uzayda hava araçlarının kullanımını deneyimlemek için Mars’a gönderildi. Böylece Mars keşifleri daha etkin hale gelebilecek. Bu yüzden aracın üzerinde, uçuş için gerekli ekipman ve iki kamera dışında başka bir şey bulunmuyor. Dünya ile Mars arasındaki mesafe doğrudan yönetimi olanaksız kıldığı için Ingenuity, uçuşlarını otonom biçimde gerçekleştirebilecek şekilde tasarlandı. Dünya’dan aldığı komutlarsa sadece basit komutlar. Aldığı bu komutları üzerindeki donanım ve yazılım sayesinde Mars arazisine göre yorumlayarak uçuş rotasını kendisi planlayıp uçuşunu gerçekleştiriyor.

İkinci uçuş denemesini de 22 Nisan’da gerçekleştiren Ingenuity, bu sefer 51,9 saniye hava kaldı ve 5 metre irtifaya çıktı. Dahası, olduğu yerde kalmayıp yaklaşık 2 metre de yana doğru uçan Ingenuity, kendi etrafında dönmeyi başardı ve bu devinim sayesinde diğer kameralardan biri daha test edilmiş oldu. Şu ana kadar yapılan deneyler ve Mars’tan gelen veriler dünyada yapılan simülasyonlarla örtüşür nitelikte. Yine de şef pilot Håvard Grip’in yaptığı açıklamaya göre, “Daha pek çok bilinmeyen var ve bizim görevimiz de bu bilinmeyenleri bilinir kılmaktır.

22 Nisan 2021’de ikinci uçuşunu gerçekleştiren Ingenuity helikopterinin Perseverance tarafından, irtifasını korurken çekilmiş fotoğrafı. Credits: NASA/JPL-Caltech/ASU/MSSS.

Ingenuity’nin uçuş denemelerini gerçekleştirdiği alan, tarihte ilk defa motorlu bir uçağı uçurabilen Wright kardeşlere ithafen Wright Brothers Field (Wright Kardeşler Alanı) olarak adlandırıldı. Başarılı ilk uçuş denemesinin ardından 20 Nisan’da gelen bir diğer heyecan verici haber de, Perseverance’ın Mars yüzeyinde oksijen üretmeyi başarmış olması. Oksijen üretimi, Mars keşif aracına monte edilmiş bir tost makinesine benzeyen MOXIE cihazıyla sağlandı. Tıpkı fotosentez yapan bir ağaç gibi çalışan ve karbonmonoksiti ayrıştırarak saatte 6 gram oksijen üretmek üzere tasarlanan MOXIE, Mars’taki ilk deneyde 5,4 gram oksijen üretmeyi başardı. Bu, normal koşullar altında bir astronotun yaklaşık 10 dakika boyunca hayatta kalması için yeterli bir miktar.

MOXIE’nin bu 5,4 gramlık üretimi, ileride Mars yüzeyine kurulabilecek daha büyük oksijen üretme makineleri için oldukça tatmin edici bir ilk adım; çünkü gelecekte Mars’a gönderilecek astronotlar, orada koloni kurup uzun süre yaşamak şöyle dursun, Dünya’ya geri dönmek için bile aşırı miktarda oksijene ihtiyaç duyacak. Dört kişilik bir astronot grubunun Dünya’ya geri dönebilmesi için 25 metrik ton oksijene ihtiyaç var; bu, dört astronotun Mars’ta 1 yıl içinde tüketecekleri oksijen miktarından (1 metrik ton) oldukça fazla. Öyle görünüyor ki bunun için en etkin yöntem, Mars’a 25 metrik ton oksijen taşımak yerine, 1 tonluk bir oksijen üretme makinesinin Mars’a kurulması. Dolayısıyla MOXIE cihazı, yapacağı 3 deneyden ilki olan bu görevi, verilen sürede kendisinden beklenildiği kadar oksijen üreterek yerine getirdi. Deneyin ikinci aşamasında, çeşitli atmosferik durumlarda, günün farklı saatlerinde ve mevsimlerde oksijen üretmeyi deneyecek. Bilim insanları üçüncü aşamada, oksijen üretmek için 800oC’de çalışan cihazı ciddi anlamda zorlayarak farklı modlarda ve en az üç çalışma ısısında test edecek. Ayrıca MOXIE’nin 1 Mars yılında en az 9 defa daha oksijen üretmesi planlanıyor.

MOXIE cihazındaki ekipmanların üç boyutlu görüntüsü. Credit NASA/JPL-Caltech.

Bu bilimsel başarılar, evrensel değerleri ayaklar altına almak yerine onları el üstünde tutan bir vizyonun, laik ve bilimsel eğitimin ve 128 milyar dolarları (bu durumda 2,7 milyar doları) doğru yerlere harcamanın güzel sonuçları. İstikbâl, Mars’ın da göklerindedir!