“Kalabalıkta Bulaştığını Biliyoruz”

Kabine toplantısında alınan kararlar doğrultusunda, İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine Covid-19 tedbirleri kapsamında yeni bir genelge gönderildi. Genelgede değiştirilen illere ait risk grupları, yeniden düzenlenen sokağa çıkma yasakları ve diğer tedbirler yer alıyor. Buna göre;

  • Hafta içi 21.00-05.00 saatleri arası ülke genelinde uygulanan sokağa çıkma yasağı devam edecek.
  • Düşük ve orta risk grubundaki illerde hafta sonları da aynı saatler arasında yasak uygulanacak.
  • Yüksek risk grubundaki illerde, Cuma 21.00-Cumartesi 05.00 arası ve Cumartesi 21.00-Pazartesi 05.00 arası sokağa çıkma yasağı uygulanacak.
  • Çok yüksek risk grubundaki illerde ise hafta sonları, Cuma 21.00-Pazartesi 05.00 arası sokağa çıkmak yasak olacak.

Bir de genelgede yer almayan, ama Erdoğan’ın açıkladığı Ramazan yasakları var;

  • Ramazan ayı boyunca ülke genelinde hafta sonları sokağa çıkma yasağı uygulanacak.
  • Sadece Ramazan ayı boyunca Türkiye genelinde lokanta ve kafe gibi işletmelerin hizmetleri paket servisle sınırlandırılacak.

Türkiye’de yasal olarak tanınan 12 aydan hangisinin adı Ramazan? Halihazırda lokanta ve kafeler saat 19.00’a kadar hizmet verebiliyor ve ülke genelinde birkaç ilde birkaç gün dışında iftar saati 19.00’dan sonra. Dolayısıyla bu lokanta ve kafe yasağının hedefinde, sadece oruç tutmayan vatandaşların olduğu aşikar.

Art arda, hiçbir tedbire uyulmaksızın “lebaleb” gerçekleştirilen AKP kongreleri ve hemen ardından virüs bulaşında yaşanan dramatik artış sonucunda sıkılaştırılan yasaklarla karşı karşıyayız. “Bu kongrelerin vahimleşen Covid-19 tablosuna katkısı nedir?” sorusu, iktidar paydaşlarını besbelli rahatsız ediyor. Bu soruya Sağlık Bakanı’nın yanıtı ise şöyle: “Kalabalıkta bulaştığını biliyoruz, bu konuyu gündemde tutmaya gerek yok.”

Hafta sonları alkollü içki satışı yasak, ama AKP kongrelerinde bir araya gelmek serbest. Ramazan boyunca ülke genelinde hafta sonu sokağa çıkmak yasak, iftardan önceki saatlerde hizmet veren lokanta ve kafeler kapalı, ama omuz omuza saf tutup namaz kılmak serbest! Hatta İsmail Saymaz’ın dediği gibi, şeriatla yönetilen Suudi Arabistan’da bile teravih 10 rekata indirilmişken, teravih namazı kılmak da serbest!

Açıkça görülüyor ki hükümet pandemiyi fırsata çevirerek seküler yaşam tarzına bir darbe daha indirmeyi amaçlıyor. “Yaşam tarzımıza, özgürlüklerimize müdahale ediliyor” söylemiyle iktidara gelenler, Sünni İslam öğretisini dayatmaya ve bu öğretiyi benimsemeyen herkese hayatı zindan etmeye devam ediyor.