Koronavirüs pandemisine ilişkin yaptığı açıklamada, virüsün “Allah’ın bir azabı veya kesin bir kıyamet alameti olmadığını,” ancak “dünyanın dengesini bozan beşeriyet için ilahî bir ikaz olarak kabul edebilebileceğini” savunan Diyanet İşleri Başkanlığı, “ateistlerin pandemi sürecini fırsata çevirmeye çalıştığını” ileri sürmüş. (KAYNAK)

O halde SORUYORUZ:

* Pandemiyi “ilahî bir ikaz” ve “modernitenin, bilimin ve teknolojinin suçu” olarak değerlendiren, dolayısıyla bilimin zaferi olan aşılardan bihaber görünen;

* Pandeminin başında camileri ibadete kapatmamak için direnen, böylelikle hastalığın yayılmasına katkıda bulunan;

* Pandemiyi, cami hoparlörlerinden din propagandası yapmak için fırsata çeviren;

* Cemaatle birlikte kılınan namazlara çok yakın zamana kadar ancak “şartlı kısıtlama” koymakla yetinen;

* Temmuz ayında Ayasofya fiyaskosuyla ve başka cami açılışlarıyla yüzlerce insanı sosyal mesafeye ilişkin hiçbir önlem almaksızın sokaklara döken;

* Pandemiyi, insanların temel hak ve özgürlüklerine müdahale etmek için bir araç olarak kullanan;

* Sağlık hizmetine ve çalışanlarına ayrılması gereken milyarlarca liralık bütçeyi faiz gelirleriyle birlikte kendisine hak gören;

* Heybeliada’da kurulan Türkiye’nin ilk pandemi hastanesini ve 200 dönümlük arazisini “İslami Eğitim Merkezi” yapmak üzere bünyesine katan;

* Halk yoksulluktan ve işsizlikten kırılırken Bodrum’da Gökova Koyu manzaralı en cazip araizlerden birinde, yaklaşık 100 milyon TL’ye mal olacak devasa külliye inşaatına hukuki süreç tamamlanmadan yeniden başlayan;

* Laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin her vatandaşı gibi eşit haklara sahip olması gereken biz ateistlere ve seküler kesime, bulduğu her fırsatta hakaret ederek toplumsal huzuru bozmaya çalışan

…..Diyanet mi diyor bunu?

Ateistlerin pandemi sürecini “inançsızlıklarına gerekçe olarak kullanmaya çalıştığını” savunan Diyanet’e, ateistlerin bu tür gerekçelere ihtiyaç duymadığını, duygusal gerekçelerin inanca dayalı öğretilere mahsus olduğunu, bizim tek pusulamızın her zaman bilim olduğunu hatırlatır; bizimle uğraşmayı ve günah keçisi aramayı bırakıp, pandemi sürecinde kendi eylem ve söylemleri üzerine öz eleştiri yapmasını tavsiye ederiz.