Destekliyoruz!

Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi Anayasaya ve Örgütlenme Özgürlüğüne Aykırıdır! https://siviltoplumsusturulamaz.org/

Kitle imha silahlarının yayılmasının ve finansmanının önlenmesine ilişkin torba kanun teklifinin TBMM Adalet Komisyonu’ndaki görüşmeleri tamamlandı. BM Genel Kurulu (BMGK) kararları kapsamında hazırlandığı öne sürülen teklifin yasalaşması durumunda, Cumhurbaşkanı kararıyla BMGK’nin yaptırımına uğrayan ya da “dolaylı olarak yaptırıma uğrayan tarafından yönlendirilen” hesaplar dondurulabilecek, mal varlığına el konulabilecek. İçişleri Bakanı çeşitli soruşturmaların açılması durumunda STK olarak hizmet veren dernekleri kapatabilecek, kayyum atayabilecek veya dernek yöneticilerini görevden alabilecek.

Teklifin aynen yasalaşması durumunda, başta insan hakları dernekleri olmak üzere, kadın hakları, mülteci hakları, çocuk-gençlik hakları ve LGBTİ+ hakları alanında faaliyet gösteren dernek ve vakıflar, çeşitli hukuk dernekleri, sosyal mücadele yürüten dernekler ile sosyal yardım için fon kaynakları kullanan dernekleri, hemşeri dernekleri, spor kulüpleri, farklı inanç gruplarının dernek ve vakıflarının tümü tek imza ile kapatılma riskiyle karşılaşacak, bu konuda açılacak idari davalar yıllarca süreceği için pratikte “hızlı kapatma” prosedürü yaratılmış olacaktır.

Türkiye’de yaklaşık 120 bin civarında dernek bulunmaktadır. Bu sayı en az 1,5 milyon yetişkin insanı ve bu insanların aileleri ile birlikte en az 10 milyon insanı dolaylı ve dolaysız ilgilendirmektedir. Kısacası Türkiye’deki sivil toplumun tamamını ilgilendiren böylesi önemli bir konuda sivil toplumun dışlanarak ve hiçbir sosyal tarafın görüşü alınmadan hazırlanan bu kanun teklifi Adalet Komisyonunda hızla gündeme alınarak 19 Aralık 2020 tarihinde Adalet Komisyonu’nda görüşülmüş ve teklif edilen hiçbir değişiklik önerisi dikkate alınmayarak TBMM Genel Kuruluna sevk edilerek, Covid-19 salgını koşullarında yaşadığımız şu günlerde sosyal taraflar devre dışı bırakılmış, örgütlenme özgürlüğü üzerinde oldukça büyük bir sınırlama getirecek düzenleme oldubittiye getirilmiştir.

Özellikle insan hakları alanında faaliyet gösteren derneklerin yöneticilerinin büyük bir bölümü hakkında asılsız birtakım suçlamalarla davalar açıldığı, sadece örgüt üyeliği suçundan yılda 300.000’den fazla kişinin soruşturulduğu düşünüldüğünde; binlerce sivil toplum aktivistinin gazetecinin, siyasetçinin, meslek örgütü mensubunun TMK kapsamında soruşturulduğu dikkate alındığında bu kanunun neredeyse tüm muhalif dernekleri hedef alacağına şüphe bulunmamaktadır.