Geçtiğimiz haftalarda YouTube üzerinden başlayan bir dizi eylem, hızla alevlenerek “dine hakaret” tartışmasına dönüştü. Olayın başlangıç ve gelişim sürecine kısaca göz atmakta fayda var:

Ünlü bir İslam savunucusu olan YouTuber Mohammed Hijab, Ağustos ayında David Wood ve Apotate Prophet gibi ünlü ateist YouTuberlara ve eşlerine küfür ve hakaret içeren bir dizi Tweet paylaşmış; bunun üzerine Wood, bir canlı yayında Kuran’ın bir sayfasını yırtıp çiğneyerek, Hijab’tan yaptığı kişisel saldırılara son vermesini talep etmişti. Elbette bu hareket, YouTube’daki Müslüman camiadan büyük tepki topladı. Sonrasında dünyanın en büyük online ateist platformu Atheist Republic’in kurucusu, İran’lı İslam eleştirmeni Armin Navabi de eylemlere katıldı ve Wood’a destek olmak amacıyla bir canlı yayın sırasında Kuran ve İncil’den sayfalar yırttı. Bu akıma bir destek de Apostate Prophet olarak tanınan ve İngilizce yayınlar yapan YouTube fenomeni Rıdvan Aydemir’den geldi. Amerika’da yaşayan Aydemir, hakkında ölüm tehditleri savuran İslam savunucusu YouTuber Ali Dawah’a yanıt olarak Kuran’dan sayfalar yırttı. Kendisine yöneltilen ölüm tehditlerine dikkat çekmek için bu yola başvuran bir diğer İslam eleştirmeni de, Gizlenen İslam Gerçeği TV (GiG TV) olarak tanınan platformun kurucusu İbrahim Atabey oldu. “Cübbeli Ahmet” olarak bilinen din adamı Mahmut Ünlü ve eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek, Atabey’in bu eylemini Twitter üzerinden nefret söylemleriyle duyurdu. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü, laikliği açıkça ihlal eden bir açıklama yaparak, ‘‘Dinimize hakaret eden şahıs…’’ söylemiyle Atabey hakkında yasal işlem başlatıldığını duyurdu.

Böylece dünyanın öbür ucunda aylar önce başlayan bir akım, bilgi eksikliğine dayanan bir linç operasyonuyla, İbrahim Atabey tarafından başlatılan bireysel bir eylem gibi lanse edildi ve Atabey sosyal medyada linç edildi. Onlarca İslam savunucusu, Atabey’in katledilmesi yönünde paylaşımlar yaptı ve ölüm tehditleri savurdu. Bu gelişmelerin üzerine bazı İslami örgütlerin harekete geçtiğini teyit eden Rus polisi, Atabey’i koruma altına alarak güvenli bir yere taşıdı.   

Sizlere olayın dününü, bugününü ve gelişim sürecini kronolojik şekilde anlatmaya çalıştık. Ateizm Derneği ile ilgisi olmayan ve YouTube üzerinden çok başka sebeplerle başlayan bir olay silsilesi olması nedeniyle bugüne kadar bu konuda sessiz kaldık. Ancak konuyla ilgili kurumsal görüşümüzü ve duruşumuzu üye, gönüllü ve okuyucularımızla paylaşmak isteriz:

Her çeşit dini doktrini reddeden özgür düşünceli bireyler olarak, her ne kadar dini metinlerin kutsal olduğunu düşünmüyor olsak da, son dönemde gerçekleşen Kuran yırtma eylemlerini yersiz bulduğumuzu belirtmek isteriz. Aydınlanma mücadelemizin bilincinde olarak, yalnızca dini kitapların değil hiçbir kitabın tahrip edilmesini doğru bulmuyoruz. 

Bireylerin kişisel sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımların derneğimizin görüşlerini yansıtmadığını hatırlatır; bununla birlikte yaşadığımız topluma ve ülkemizin hukuk sistemine göre her ne kadar saygısızlık olarak kabul ediliyor olsa da, bu tip eylemlerin herhangi bir cezai yaptırımı ve böylesine tehlikeli boyutlara varan bir toplumsal linç hareketini kesinlikle hak etmediğini düşündüğümüzü kamuoyuna duyururuz.