Geçtiğimiz haftalarda “Devletin kontrol mekanizmalarında olalım. Hele İslami devlet olsun, en güzel sarığı biz saracağız, en güzel cübbeleri biz giyeceğiz. Başörtü meselesi çözüldü değil mi? Ayasofya, Tayyip Bey ‘Bekleyin’ dedi. Ayasofya açıldı. Sarık ve cübbe de… Vakti gelir.” sözleriyle tartışma yaratan ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da “1. Türkiye Cumhuriyeti son buldu. 2. Osmanlı kuruluyor, Tayyip Bey birinci padişahımız olarak gözüküyor” diyen Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah, yeni bir skandala daha imza attı.

Odatv’den Sami Menteş’in haberine göre, jandarma ekipleri Fatih Nurullah hakkındaki çocuklara yönelik cinsel istismar ihbarı üzerine, Sakarya’nın Akyazı ilçesindeki Uşşaki tarikatının dergâhına gitti. Görgü tanıkları, jandarmanın yanında birkaç kişinin daha olay yerine geldiğini ve yaşanan tartışmanın ardından müritlerin onlara saldırdığını ifade etti. Yine görgü tanıklarının verdiği ifadeye göre, darp edilen ve kolu kırıldığı anlaşılan o kişi, Nurullah’ın cinsel istismarına maruz kalan kızın babası. Jandarma ekipleri ancak biber gazı kullanarak müritleri kontrol altına alabildiler. Yaşanan bu kavganın ardından Fatih Nurullah gözaltına alındı.  

Temmuz ayında cinsel istismara uğradığını söyleyen 12 yaşındaki kızın ifadesi ise şu şekilde: “Olayın olduğu gün Fatih isimli kişi annemin telefonuna saat 20:30 – 21:00 arasında çay istediği şeklinde mesaj atmıştı. Ben de ona çay götürmüştüm. Bana ‘herkes kapıyı çalarak girer, sen çalmadan da girebilirsin’ dedi. Sonra bir şeyler daha istedi ben de getirmek için aşağıya gittim. İstediklerini götürmek için tekrar yukarı çıktım. Evin salonundaydık. Üst katta ben ve Fatih’ten başka kimse yoktu. Beni bana bir şey demeden dudağımdan öptü ben ona bir tepki vermedim. Çünkü korkmuştum. Ben üst kata çıktığım zaman her fırsatta beni öperdi ve anneme babama söylememem konusunda bana telkinde bulunurdu.” Ayrıca küçük kız kendisi dışında cinsel istismara uğrayan 10 yaşındaki bir kız çocuğunun daha olduğunu söyledi ve “O bana Fatih’in onu kucağına oturttuğunu anlatmıştı. Bu da benim yaşadığım olay ile aynı gün oldu.” dedi.

Gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Nurullah’ın bir de ses kaydı ortaya çıktı. İşte, Odatv’nin ulaştığı ve Nurullah’ın tutuklanma sürecinin başlangıcı olan bu ses kaydından bazı detaylar:

Konuşmada Fatih Nurullah, yaptığı cinsel istismarı itiraf ediyor ve bu olayın ortaya çıkmaması için babayı ikna etmeye çalışıyor. Rüyasında küçük kızı gördüğünü söyleyen Nurullah, bunu bir “nikâh düşme” durumu olarak algıladığını ima ediyor ve kendisini şu sözlerle aklamaya çalışıyor: İleri giden bir şey yok”, “insan nefis taşıyor, aramızda nikâh konuşmaları geçti, hata etmiş olabilirim”, “bekâretinde sorun yok”, “bana yakışmayacak şekilde öpmüş oldum”, “sevişme diye bir şey yok oğlum, öptüm”, “bu da Allah’ın bir takdiri.”

Din ve duygu sömürüsü yaparak babayı ikna etmeye çalışan Nurullah, “Bu iş ifşa olursa ben daha duramam buralarda, millete rezil oluruz. Ben gittim mi zaten tarikat biter” diyor ve “tarikatı kâfirlerin diline düşürmemesi” konusunda babaya ricada bulunuyor. Ve şöyle devam ediyor: “Hadi bizim umurlarımızı bırak, tarikat yani Odatv’si, Sözcü gazetesi saldırır şimdi. Peygamberimize kadar işi uzatacaklar. Tarikatçılar diye laflar olacak.”

Bu itiraflar ve konuşmalar karşısında elinin, ayağının ve dilinin tutulduğunu ifade eden baba, ancak “Efendim sizin de kızınız var. Yani ben ne derim?” diyebildi. Nurullah’ın yanıtı ise şöyle oldu: “İnan ben de yani. Şeytan işi desem… Bir imtihan. Hepimizin bir imtihanı yani. Al diyorsan alayım ama çocuğun yaşı ufak, ilerde olur mu olur, muratlar var mı var, ama şu anda böyle bir durum yok.”Ayrıca Nurullah’ın, olayın ortaya çıkmaması için aileden İBAN numarası istediği ve 70 bin lira teklif ettiği de ortaya çıktı.

Diyanet İşleri Başkanlığı ise, Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah’ın cinsel istismarı hakkında samimiyetten ve gerçeklikten uzak bir açıklama yaptı: “Çocuk istismarıyla, masum yavrularımıza uzanan şeref yoksunu, hain ve zalim ellerle mücadele etmek hepimizin vazgeçilmez görevidir.” Samimiyetsiz diyoruz, çünkü Diyanet’in 15 Temmuz’dan sonra FETÖ ile mücadele kapsamında hazırladığı gizli raporda Uşşaki tarikatı hakkında “gayeleri insanların nefis terbiyesini sağlamak” ifadeleri kullanılmış.

Bu skandallara ek olarak, “İslam devleti” isteyen bu pedofili hastasıyla mevcut iktidarın yakınlığı dikkat çekiyor. Sosyal medyada gündem olan görüntü ve resimlerde, 2015 yılında Ankara’da Hacı Bayram Camisi Çevre Düzenlemesi ve Kitapçılar Çarşısı açılış törenine katılan Fatih Nurullah’ın, AKP’li bakanlarla protokolde yer aldığı açıkça görülüyor. Malum şahsın, geçtiğimiz yerel seçim sürecinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan AKP’li Mehmet Özhaseki ve bir önceki Belediye Başkanı Melih Gökçek ile görüştüğü de ortaya çıktı. Fatih Nurullah’ın, laik cumhuriyetin düşmanı olan Kadir Mısıroğlu ile birlikte görüntülendiği bir video da sosyal medyada gündem oldu. İktidarla bu cemaat arasındaki yakınlığın bir diğer tezahürü ise, 12 yaşındaki bir kız çocuğunu istismar eden Uşşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah ile ilgili yapılacak her türlü habere erişim engeli getirilmesi ve bu skandalı ortaya çıkaran Odatv’ye soruşturma açılması.

İşte din devletini tam da bu yüzden istiyorlar: Din devleti hayalleri gerçekleştiği zaman, bu insanlık dışı eylemleri örtbas edilecek, meşrulaşacak ve ne mağdur ne de mağdur yakınları haklarını arayabilecek. Suçu işleyenler değil, kurbanlar ve suçu ortaya çıkaranlar mağdur olacak. Varlığı asla ispat edilemeyecek bir Tanrı’nın meçhul ve muğlak ifadelerine, antik çağların konjonktürüne ve dini kendi çıkarı için kullanan insanların keyfine göre değişen ahlak anlayışı, her türlü insan hakkı ihlalinin hasıraltı edileceği, meşrulaşıp kutsallaşacağı ve hukuksuzluğun hukuk haline geleceği bir toplum düzeni yaratacak! Onların bu kötü emelleri, insanlığın ve uygarlığın kâbusundan başka bir şey değildir. Umuyoruz ki insanlar aydınlanır, aklı temel alan çığlıklar herkesi uyandırmaya yeter ve bu kâbus gerçek olmaz. Geçmişten ders çıkarmanın önemine ne kadar vurgu yapılsa azdır: “Yenilgi yılları, iyi bir okuldur.” (Lenin)