İran’da 25 Kasım 2019 tarihinde ekonomik sebeplerle başlayan, sonrasında baskıdan yılan halkın özgürlük taleplerine dönüşen rejim karşıtı eylemler kanla bastırılmıştı. Geçtiğimiz günlerde rejim, 1500 kişinin öldürülmesiyle sonlandırılan protesto eylemlerinin tekrarlanmaması için üç gencin idam edilmesine karar vererek demir yumruğunu vurdu. Muhammed Recebi, Said Temcidi ve Emir Hüseyin Muradi isimli üç İranlı aktiviste, “İran İslam Cumhuriyeti’ne saldırı amacıyla özel mülkü ateşe verme” ve “yıkıcı faaliyetlerde bulunma” suçlamasıyla verilen idam cezaları İran Anayasa Mahkemesi tarafından onandı. 

Diken’de yazan Nevşin Mengü’nün haberine göre, “Uluslararası Af Örgütü’nün, bu gençlerin yargılanma süreciyle ilgili raporları mevcut. Örgüt, her ülkenin suçluları yargılama hakkı olduğunu belirtirken bu üç ismin yargı sürecinin büyük bir adaletsizlik içerdiğine dikkat çekiyor. Emir Hüseyin Muradi’ye polis sorgusunda elektrik verildiğini, bir sorgu memurunun göğsünün üzerinde durduğunu öğreniyoruz. Polis, Muradi’ye suçunu itiraf ederse tedavi edileceği sözü vermiş o da bunun üzerine polisin istediği ifadeyi imzalamış. Diğer iki gence ise soruşturma esnasında avukat edinme hakkı verilmemiş, baş aşağı ters asılıp dövülmüşler.”

Her zamanki gibi eşitliği, demokrasiyi ve özgürlükleri kullanarak iktidara gelen bir rejim, iktidarı ele geçirdikten sonra eşitliği, demokrasiyi ve özgürlükleri İslam uğruna katlederek tam bir “hoşgörü” örneği sergiliyor. “Sizin dininiz size, benim dinim de bana” (Kâfirûn:6) diye başlayan süreç, erk arttıkça “Allah’a ortak koşanları bulduğunuz yerde öldürün” (Tevbe:5) ayetine dönüşür.

Üç gencin asılmasını önlemek için dünyanın dört bir yanında imza kampanyaları başlatıldı. Umuyoruz ki bu kampanyalar İslam’ın hoşgörüsünü bastırır ve gençler “hoşgörüyü” tecrübe etmek zorunda kalmazlar. Kampanyayı imzalamak için tıklayın.

***Güncelleme: Üç İranlı gencin asılmasını engellemek için dünyanın dört bir yanında başlatılan imza kampanyaları sonucunda, İran yargısı “cezasının infazını durdurabileceği” mesajını verdi. Muhammed Recebi, Said Temcidi ve Emir Hüseyin Muradi, İslam’ın “hoşgörüsünü” şimdilik tatmak zorunda kalmayacak.