Geçtiğimiz günlerde Göbeklitepe ören yerinin ibadete açılması için bir imza kampanyası başlatıldı. “12 bin yıllık hasret son bulsun. Gönüller refaha kavuşsun. Göbekli Tepe ibadete açılsın. Göbekli Tepe’de Yahudi kardeşlerimizle Tevrat okuyacağız. Hristiyan Kardeşlerimizle ayin yapacağız. Müslüman kardeşlerimizle namaz kılacağız. 12 bin yıldır sabrettik. Sabır taşı çatladı artık!” çağrısında bulunan kampanyanın girişimcileri, Ayasofya’nın ibadete açılmasına ilişkin taleplere gönderme yapmak amacıyla bu kampanyayı bir taşlama öğesi olarak ortaya atmış görünüyor. Akıllıca bulduğumuz bu taşlamaya ironik bir destek de bizden gelsin dedik…

Arkeolojik veriler Göbeklitepe’nin yüksek olasılıkla bir inanç/ibadet merkezi, bir tapınak olduğunu ortaya koyuyor. Yöreye ait bu kadim inancın temsilcileri bir zamanlar Anadolu topraklarında yaşadı. Aklıselim bir yorumlamayla, bu temsilcilerin ardıllarının da yine bu topraklarda yaşadığını söyleyebiliriz. İnanç, kişi ile inandığı değerler arasında saklıdır. Bu anlamda söz konusu inancın, egemen inançlar karşısında asimile olmamayı başararak bir grup insan tarafından nesillerdir içten içe yaşatılmadığını söylemek, en basit tabirle niyet okumadır. Bu kadim inancın kimi ailelerde canlı tutulup tutulmadığı sorusu, olası inananlarına kendi ritüellerini gerçekleştirme fırsatı sunulmadan sınanamaz. Ne de olsa tüm inanç gruplarına eşit mesafede duran ve saygıda kusur etmeyen bir ülkede yaşıyoruz (!)

Göbeklitepe’nin şu an için arkeolojik bağlamda eşsiz olması, kadim tapınağın önemini artırıyor ve aslına dönüştürülmesine yönelik çalışmaları daha da gerekli kılıyor. Binlerce ibadethanesi olan egemen inançların hala gereğinden fazla ibadethaneye sahip olma hırsına şahit olduğumuz bir dönemde, bu kadim inancın olası temsilcilerinin de ellerinde kalan tek ibadethanelerine kavuşması gerektiği ortadadır.

Bu bağlamda, Türkiye’de inanma/inanmama özgürlüğünün yegâne savunucu kurumu olan Ateizm Derneği, son aylarda ortaya çıkan ve son günlerde gündemde kendine yer bulan “Göbeklitepe ibadete açılsın” çağrısına canı gönülden destek verdiğini, ironinin gözden kaçırılmaması temennileriyle beyan eder.